Hayatta Tesadüf Yoktur, Seçimler Vardır

Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur. Herkes kendi özgür iradesiyle seçimler yapar ve onların sonuçlarını deneyimler.

Yaşadığımız her şey bir nedene bağlıdır. Dolayısıyla hayatta tesadüf diye bir şey yoktur ve hiç kimse ile tesadüfen bir araya gelmeyiz. Yaptığımız her seçim birer yaşam hikayesine dönüşür. Hayatımızın bir yerinde kurduğumuz dostluklar sayesinde yeni insanlarla tanışırız. Kariyer yolculuğumuzda yeni deneyimler kazanırız. Yaşadığımız şehir hayat standardımızı ve koşullarımızı belirler. Yol arkadaşımız zayıf ya da güçlü yönlerimizi ortaya çıkarır. Bütün bunları yaşarken içinden geçtiğimiz her kapı, birbirinin benzeri olan veya ilk kez karşımıza çıkan durumların kurgulandığı bir sahneye açılır. Oyuncular değişir, dekor yenilenir, eski replikler tekrarlanır ya da belki yepyeni senaryolar yazılır. Kahramanı olduğumuz her hikâyeye kendi özgür irademizle açtığımız kapılardan geçerek ulaşırız. Seçimler bize aittir, tesadüfmüş gibi zannettiğimiz her eşzamanlılık, her karşılaşma, deneyimlediğimiz her mutluluk, her trajedi, uğradığımız her haksızlık, kazandığımız her başarı, bilinçaltı kayıtlarımızla verdiğimiz kararlara göre şekillenir.

Neye İzin Veriyorsun?

Etrafındaki insanların seni anlamadığını, bir şeylerin seni mutsuz ettiğini söylemek ve sorunu dışarıda aramak kolaydır ama yararsızdır. Çünkü; duyduğun her söz, karşılaştığın her davranış ve yaşadığın her durum SEN İZİN VERDİĞİN için oradadır. Çünkü mutsuzluğuna neden olan aslında başkaları ya da hayat değildir, sen seçimlerinin sonuçlarını yaşıyorsundur.

Kalmak ya da Gitmek Seçimdir.

İstediğin gibi gitmeyen bir ilişkide kalmak ya da kapıyı çekip çıkmak birer seçimdir.

Sevmediğin bir işi yapmak ya da yeteneklerini besleyen bir işe odaklanmak birer seçimdir.

Hoşnut olmadığın koşullardan şikâyet etmek ya da koşullarını değiştirmek birer seçimdir.

İşte hayatın denklemi de aslında bu kadar basittir. Herkes kendi özgür iradesiyle seçimler yapar ve seçimlerine uygun koşulları deneyimler. Bu, aslında insanın kendine neyi layık gördüğünün yansımasıdır.

Elinde Bir Televizyon Kumandası Olduğunu Düşün!

Bahsettiğim şey tıpkı seyrettiğin televizyon kanalını değiştirmeye benzer. Sıkıcı bulduğun tartışma programını sonuna kadar izlemeyi ya da kanalı değiştirip romantik bir filme başlamayı seçebilirsin.

Belki de televizyonu kapatıp, güzel bir müziğe kulak verebilirsin.

Televizyondaki insanların neden birbirlerine kaba saba davrandığını düşünmen afakidir.

Sokaktan bağıra çağıra geçen satıcılara öfkelenmen de öyle…

Gerçekten Zorunda mısın?

Sana kendini iyi hissettirmeyen hiçbir şeyi yapmak, hiçbir şeye katlanmak zorunda olmadığını kabul ettiğinde kendin için iyi bir adım atmış olursun.

Sadakatli olmak güzeldir elbette, ancak seni geliştirmeyen, beslemeyen dostlukları sürdürmeye çalışmak, kendin olamadığın ve tükendiğin ilişkilerin içinde kalmaya devam etmek, hak ettiğin kazancı elde edemediğin bir işi yapmak, sadakat değil eziyettir.

Kalbini kıran bir sevgiliye incelikli davranmayı öğretemezsin ama seni sen olduğun için şefkatle seven birini seçebilirsin.

İsteklerim Gerçekleşmiyor!

Hayatta ‘Neden isteklerim gerçekleşmiyor?’ diye bir şey yoktur. Aksine tam anlamıyla neyi istiyorsan onu hayatına davet edersin. Bu, bir bakıma ‘Kendini neye layık gördüğünle’ ilgilidir. Kendin için zorlu koşulları seçmiş olduğunu bilmek tuhaf görünse de yaşadığın her durum esaslı bir amaca hizmet eder; yaşam derslerini öğrenmek!

Neden Aynı Döngüyü Yaşıyorsun?

Sürekli birbirine benzer insanlar hayatına giriyorsa, yaşam deneyimlerin hiç değişmiyorsa, örneğin sıklıkla terk ediliyorsan, borç ödemek zorunda kalıyorsan, birilerinden yalan dinliyorsan, baskıya maruz kalıyorsan, bunun diğer insanların veya hayatın kendisinin sana garezi olmasıyla bir ilgisi yoktur. Bunu sanırım bıkıp usanmadan tekrar edeceğim; her şey senin içinde olanın dışa yansımasıdır ve her şey senin kendi seçimlerinin sonuçlarıdır.

Ve sen alman gereken dersin ne olduğunu kavrayamadıkça ders döngüsü katlanarak çoğalır. Yolunu değiştirmeni anlatan dersleri görmedikçe tarih sürekli tekerrür eder.

Özgür İradenin Gücünü Fark Et!

Yaşam yolculuğun boyunca sana eşlik edenlerin kimler olduğu, hangi yoldan yürüdüğün, neyi yaşadığın senin özgür iradenle yaptığın seçimlerdir. Hiç kimse zorla kapılarını kırarak hayatına giremez. Hangi yaşam dersine ihtiyacın varsa, onu sana öğretecek kişileri ve olayları kendine çekersin. Ve öğrenemediğin, direnç gösterdiğin her ders katlanarak çoğalır. Seni en çok zorlayan şey ne ise yaşam dersin oradadır.

Yaşadıklarını kötü kadere, talihsizliğe bağlamak, ailenden başlayıp hayatına dokunan herkesi birer birer sorumlu tutmak, gelecek planlarını gerçekleştiremeyişin yüzünden başkalarını suçlamak afaki çabalardır.

Son Söz

Karmaşayla dolu, öfkeli insanların olduğu, kendini mutsuz hissettiğin bir çemberin içinde kalmayı ya da çemberin dışına çıkmayı seçebilirsin. Hayatta sonsuz ve sınırsız olasılık vardır. Ve onları fark edebilmek sadece senin elindedir.

Sevgiyle ve Işıkla,

Sevgim Çöloğlu