Onaylanma İhtiyacından Özgürleşin!

Başkalarının sevgisini kazanmak sizin için önemli. Peki ya onların sizin sevginizi kazanması ne kadar önemli? Hemen şimdi onaylanma ihtiyacından özgürleşin!…

Diğer insanların sizi onaylaması, takdir etmesi, size değer vermesi için beklentiye girdiğiniz doğrudur. Ne pahasına olursa olsun, birilerinin sevgisini kazanmak için çaba gösterirsiniz ve hatta bazen kendinizden ödün verdiğiniz zamanlar olur.

İlişkilerde sevilmemek, değerli hissetmemek, takdir edilmemek kişisel algılanır ve yıkıcı düşüncelerin doğmasına neden olur. Böyle durumlarda neyi eksik veya yanlış yaptığınızı sorgular, kendinizi suçlarsınız.

Peki başkaları sizin kriterlerinize uymuyor olabilir mi?

Belki de siz başkalarını memnun etmek için kendi değer yargılarınızı bir kenara bırakıp kendiniz olmaktan vazgeçiyorsunuzdur. Hiç istemediğiniz halde sadece onaylanmak/dışlanmamak adına hayır diyemiyorsunuzdur.

Etrafınızda bulunan insanların yaşam tarzı, bakış açısı, eğitimi, kültürü, beğenileri, davranış biçimi sizin için kabul edilebilir mi diye hiç düşündünüz mü? Siz onaya ihtiyaç duyarken, sizin de başkalarına onay vermeniz gerektiğinin ne kadar farkındasınız?

Kimlerden Onay Bekliyorsunuz?

Aile bireyleriniz, dostlarınız, iş arkadaşlarınız, komşularınız, duygusal birliktelikleriniz ve aklınıza gelebilecek bütün ilişkilerinizde onay tek taraflı değildir. Diğer insanların da sizin yaşam alanınıza saygı gösterdiğini, sizin sevginizi kazanmak üzere çaba harcadığını görmeniz, bunu hissetmeniz sağlıklı ilişkiler kurmanıza olanak tanır.

Örneğin siz özel günlerde sevdiklerinize hoş sürprizler yapmayı ihmal etmiyorken, başkalarını memnun etmek için kendi isteklerinizi geri plana atıyorken, dert dinliyor, sorun çözüyor, yardıma koşuyor, kolayca bağışlıyorken, diğer insanların sizin için ne yaptığına/yapmadığına dikkat etmezsiniz.

Sizi aramayan bir dostunuzu düzenli olarak aramayı sürdürürsünüz. Size vakit ayırmayı aklından geçirmeyen birinin başkalarına ayıracak bolca vakti olduğunu görmezden gelirsiniz. Çünkü önemsediğiniz tek şey o kişinin hayatında olabilmektir. Vazgeçilmek, reddedilmek, gözden düşmek yaralayıcı olur. Oysa sizin doğrularınıza, değer yargılarınıza uymayan insanları hayatınızda tutmaya çalışmak inanın çok daha yaralayıcıdır.

Hiçbir ilişki tek taraflı yürümez…

İlişki dinamikleri şöyledir;

Ben senden onay bekliyorsam sen de benden onay beklersin.

Ben sana öncelik tanıyorsam sen de bana öncelik verirsin.

Sen anlatırken seni dinlerim.

Ben anlatırken sen de beni dinlersin.

Seni memnun etmek benim görevim değil.

Senin de görevin beni memnun etmek değil.

Senin zamanın değerli, benim de öyle.

Senin hassas noktalarını biliyorum ve dokunmuyorum.

Sen de benim kırmızı çizgilerimi biliyor ve sınırlarımı zorlamıyorsun.

İlişkimiz bir tarafın yetki mercii olduğu, dikkati, ilgiyi, sevgiyi üzerinde topladığı, görev dağılımını yaptığı bir karar mekanizması ile yürümüyor.

İlişkimiz karşılıklı sevginin, saygının, özverinin var olduğu, ortak alanlarda buluştuğumuz ve denge kurduğumuz bir düzende ilerliyor.

İşte bu nedenle birilerinden onay beklemeden önce kendi değer yargılarınız olduğunu ve sizin de onaylamama hakkınızın bulunduğunu hatırlayın.

Sevgiyle ve Işıkla,

Sevgim Çöloğlu