İlişkilerde Kaygılı Bağlanma Stili


Etrafınızdakilerle sağlıklı ilişkiler sürdürmekte zorlanıyor musunuz? Başkalarının sizi sevip sevmeyeceği veya sizi terk edip etmeyeceği konusunda sürekli kaygı veya endişe duyuyor musunuz? Eğer öyleyse, ilişkilerde kaygılı bağlanma stiliyle mücadele ediyor olabilirsiniz.
Kaygılı Bağlanma Stili Nedir?
Kaygılı bağlanma, kişinin ilişkileri kurma ve sürdürme ve duyguları yönetme yeteneğini önemli ölçüde etkileyebilen güvensiz bir bağlanma stilidir. Bu bağlanma biçimi kıskançlık ve muhtaçlık gibi kişisel veya romantik ilişkilerde ciddi gerginliğe neden olabilecek davranışlarda kendini gösterebilir. Kaygılı bağlanma stiline karşılıklı bağımlılık ve mükemmeliyetçilik gibi diğer psikolojik durumlar da eşlik edebilir.
Kaygılı Bağlanma Stiline Sahip misiniz?
Kaygılı bağlanma stili, romantik partnerler veya başkaları tarafından yoğun bir reddedilme veya terk edilme korkusuyla birlikte güçlü bir duygusal yakınlık arzusuyla karakterize edilir. Kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, ilişkilerinde sıklıkla güvensizlik duygusu yaşarlar. Kendilerini, partnerlerinin onlara karşı olan duyguları konusunda sürekli endişe duyarken bulurlar ve partnerlerinin sevgisi ve bağlılığı konusunda sürekli bir güvence arzusu hissederler.
Belirtiler
Kaygılı bağlanmaya sahip bireyler aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi semptom yaşama eğilimindedir:
- İlişkileri hakkında aşırı endişe
- Partnerleri tarafından terk edilme veya reddedilme korkusu
- Duygusal yakınlık ve samimiyet için karşı konulamaz bir arzu
- Eşinin sevgisi ve bağlılığı konusunda sürekli güvence alma ihtiyacı
- Başkalarına güvenmede zorluk
- İlişkilerde sağlıklı sınırları korumada zorluk
- İlişkilerde kıskançlık ve sahiplenme
Kaygılı Bağlanma Stilinin Nedenleri
Kaygılı bir bağlanma stili genellikle erken çocukluk deneyimlerine, özellikle de tutarsız veya öngörülemeyen ebeveyn davranışları ile ilgili deneyimlere yanıt olarak gelişir. Duygusal ihtiyaçlarının tutarlı bir şekilde karşılanmadığı bir ortamda büyüyen çocuklar, her şey yolunda görünse bile eninde sonunda terk edileceklerine dair sürekli bir duyguya sahip olabilirler.
Sonuç olarak, ilişkilerinin hala güvenli olup olmadığını değerlendirmenin bir yolu olarak sürekli güvence ve onay aramayı öğrenirler. Zamanla, sürekli güvence arayışı kökleşebilir ve yetişkin ilişkilerinde başkalarına güvenme konusunda zorluklara yol açabilir.
Kaygılı Bağlanma Tarzı İyileştirilebilir mi?
Bağlanma stilleri çoğunlukla çocuklukta oluşturulsa da araştırmalar bunların değiştirilemez olmadığını ve yetişkinlik döneminde iyileştirilebildiğini göstermiştir.
Kaygılı bağlanmanın üstesinden gelmenin bir yolu, kazanılmış güvenli bağlanmadır. Kazanılmış güvenli bağlanma, olumlu yaşam deneyimleri ve etkili terapi sayesinde yetişkinlik döneminde geliştirilebilir.
Bu güvenli bağlanma stili, kişinin başkalarıyla ilişkilerinde güven duygusunun yanı sıra duygusal öz saygı ve sağlıklı sınırları koruma becerisiyle karakterize edilir.
Kazanılmış güvenli bağlanmaya sahip bireyler, daha önce kaygılı veya kaçınan bağlanma stili gibi güvensiz bağlanma sergilemiş olabilir, ancak kişisel gelişim ve kendini yansıtma yoluyla bu kalıpların üstesinden gelmiş olabilirler. Başkalarıyla sağlıklı ilişkiler sürdürürken aynı zamanda yalnız kalma konusunda da rahat olabilirler.
Güvenli Bağlanma Stili Nasıl “Kazanılır?”
Kaygılı bir bağlanma tarzına sahip olduğunuzu belirlediyseniz, bunun üstesinden nasıl gelebileceğinizi merak ediyor olabilirsiniz. İşte yardımcı olabilecek bazı stratejiler:
İhtiyaçlarınızı ve Duygularınızı Tanımlamayı ve Anlamayı Öğrenin
Kaygılı bireyler, duygularını tanımayı ve anlamayı öğrenerek daha fazla kişisel farkındalık geliştirebilir ve kendi duygusal ihtiyaçlarına daha uyumlu hale gelebilirler. Bu onların kaygıyı yönetmelerine ve duygularını daha etkili bir şekilde düzenlemelerine yardımcı olabilir ve ilişkilerini sabote edebilecek kaygılı bağlanma davranışlarının olasılığını azaltabilir.
Farkındalık Pratiği Yapın
Duygusal farkındalığı geliştirmeye yönelik etkili bir yaklaşım, meditasyon veya derin nefes alma egzersizleri gibi farkındalık tekniklerine başvurmayı içerir. Bu yöntemlerin düzenli olarak uygulanmasıyla bireyler, düşünce ve duygularını tanıma ve anlama yeteneklerini geliştirebilirler. Bu, öz değerlendirmeyi ve kişisel farkındalığı geliştirmeye yardımcı olacak ve önemli kişisel gelişime olanak tanıyacaktır.
Sınırlarınızı Belirlemeyi Öğrenin
İlişkilerinizde sınırlar koymak, daha sağlıklı bağlanma stilleri geliştirmek için zor ama gerekli bir adım olabilir. Kaygılı bağlanma stiline sahip bireylerin en önemli özelliği başkalarına aşırı güvenme eğilimleridir. Sonuç olarak kişi, ilişkisini sürdürmek adına kendi ihtiyaçlarından fedakarlık edebilir.
Buradaki sorun, sınırların tüm sağlıklı kişisel ve romantik ilişkiler için gerekli olmasıdır, çünkü bunlar kişisel sınırları ifade eder. Doğru sınırları belirlemezseniz, bu durum kırgınlığa neden olur ve sağlıklı bir ilişkiyi sabote eder. Örneğin, pasif-agresif yorumlarla veya birdenbire ortaya çıkmış gibi görünen daha yıkıcı argümanlarla ortaya çıkabilir.
Sınırlar aynı zamanda özerklik ve öz değer duygusunu korumanın da bir yoludur. İlişkilerinizde sınırlar koymayı öğrenmek, daha fazla kendi kendine yeterlilik geliştirmenize ve kendi değeriniz konusunda başkalarına olan bağımlılığınızı azaltmanıza yardımcı olabilir.
Başkalarıyla sınırlar nasıl belirlenir?
Sınırları belirlemeye başlamak için yaşamınızda daha fazla özerkliğe veya kendine güvenmeye ihtiyaç duyduğunuzu hissettiğiniz yönleri belirlemek yararlı olabilir. Örneğin, partnerinize ayırdığınız zamanı bazen azaltarak dostlarınıza, ailenize, hobilerinize odaklanmayı veya bir ilişkide kabul edilebilir ya da kabul edilemez bulduğunuz belirli davranışları tanımlamayı düşünebilirsiniz.
Kendinizle Sınırlar Koymak
Başkalarıyla sınırlar koymanın yanı sıra, kendi sınırlarını da belirlemek önemlidir. Bu, kişisel sınırlarınızı tanımanızı ve duygusal sağlığınızı korumak için proaktif önlemler almayı gerektirir. Örneğin, olumsuz iç konuşmalardan kaçınmayı veya bunaltıcı anlarda sosyal medyaya ara vermeyi taahhüt edebilirsiniz.
Çözüm
Kaygılı bağlanma, başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmayı ve sürdürmeyi zorlaştırabilen yaygın bir psikolojik durumdur. Ancak iyi haber şu ki, çaba ve kararlılıkla kaygılı bağlanmanın üstesinden gelmek ve daha sağlıklı bağlanma kalıpları geliştirmek mümkündür.
İster bir psikoloji sağlığı uzmanıyla çalışmayı, ister kendi başınıza kişisel gelişim stratejilerini uygulamayı seçin, önemli olan harekete geçmek ve değişim sürecine sadık kalmaktır.
Kaygılı bağlanmanın üstesinden gelmenin hızlı bir çözüm olmadığını unutmayın. Ancak ısrarla ve doğru destekle daha sağlıklı bağlanma kalıpları geliştirebilir ve daha güçlü, daha tatmin edici ilişkiler kurabilirsiniz.
O halde bugün ilk adımı atın ve kaygılı bağlanma tarzınızı iyileştirme yolculuğunuza başlayın.
Sevgiyle ve Işıkla,
Sevgim Çöloğlu
www.sevgimcologlu.com web sitesinde yer alan herhangi bir içerik yazılı izin olmadan kopyalanamaz, değiştirilemez ve diğer basılı ve dijital alanlarda (web sitesi, blog, dergi, kitap vb.) kullanılamaz.
www.sevgimcologlu.com web sitesi ve yazarlarının hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda belirtilen hükümlerle korunmaktadır. www.sevgimcologlu.com’da yer alan bir yazı, makale, görsel vb. içeriğin başka bir mecrada yayınlanabilmesi için yazının hak sahibine telif hakkı ödenmeli veya içerik sahibinden yazılı izin almalıdır.
Bunların yanında web sitemizde bulunan yazı ve makalelere atıfta bulunabilir, içerikler makalelerde kaynak gösterilebilir, izin alarak, yazar adı ve yazının web sitemizde bulunan sayfasına bağlantı vererek alıntı yapılabilir. Yapılan alıntılarda kesinlikle değişiklik yapılamaz.
- 21
- 347
0 Comments