Alerjiler Hangi Duygusal Nedenlere Bağlıdır?

Vücut asla sebepsiz hastalanmaz. Hepimizin zayıf noktaları veya savunmasız alanları vardır ve yaşam veya ilişkiler tarafından strese girdiğimizde, vücut tepki vererek belirli türde semptomlar yaratır.

Bunlardan biri alerjilerdir. Alerjiler hangi duygusal nedenlere bağlıdır?

Alerjiler bir semptomdur

Alerjiler hayat kalitesini düşüren nedenler arasındadır. Süt, parfüm, toz, kepek, polen, yer fıstığı gibi etkenlere bağlı olarak alerjiniz ne olursa olsun, bunlar tetikleyici olarak kabul edilir. Ancak alerjinin altında yatan esas neden değildir. Bir şey bağışıklık sisteminizi kilitler ve doğal işleyişinin karışmasına neden olur. Vücudunuz kendini korumak için çılgınca bir girişimde bulunarak, bulabileceği her olası alerji sebebine karşı antikorlar göndermeye başlar.

Sorun şu ki, bilinmeyen suçlulara yönelik bu sürekli saldırı, bağışıklık sistemini yorar. Ardından zayıflamasına ve yorgun düşmesine, son olarak çökmesine yol açar. Alerjilerin duygusal nedenleri şu şekilde belirtilmiştir: saklı duygular, düşük benlik saygısı, kendini reddetme, keder, güven eksikliği, destek eksikliği, kendini sevme eksikliği, içerleme, öfke, güçsüzlük.

ALERJİLERİN DUYGUSAL NEDENLERİ

Stres genellikle nasıl düşündüğünüzle başlar. Ve nasıl düşündüğünüz hem duygusal hem de bazen fiziksel olarak kendinizi nasıl hissettiğinizi belirler. Düşünceleriniz ister olumlu ister olumsuz olsun güçlü duygular yarattığında, beyniniz duygusal haberleri vücudun her sistemine yayan hormonları salgılar. Nöropeptitler olarak adlandırılan bu hormonlar, mesajları herhangi bir hücreye ileten bilgi molekülleridir.

Nöropeptitler kan dolaşımına girerler, burada vücut boyunca dağılırlar ve çok sayıda farklı hücre üzerindeki yüzey reseptörlerine bağlanırlar. O halde göz açıp kapayıncaya kadar, beyinde başlayan bir duygu, vücutta karmaşık hücresel tepkileri tetikleyebilir. Buna karşılık, bağışıklık sistemi veya farklı organlar tarafından üretilen nöropeptitler de beyni ve duygusal durumu etkileyebilir.

Nöropeptitler

Nöropeptitler, ‘zihin-beden bağlantısının aracılarıdır’. Ve zihin-beden bağlantısına duygularımız aracılık eder. Sağlıklı duygular, ne hissettiğimizi kendimize ve bir başkasına ifade etmemizle sağlanır. Ancak çoğumuz kontrol edilme, incinme, eleştirilme veya alay edilme korkuları nedeniyle geri çekiliriz. Düşüncelerimizi ve duygularımızı geride tutmak, beden üzerinde, daha derin bir düzeyde, büyük bir fiziksel ve psikolojik stres yaratır. İşte bu noktada nöropeptitler devreye girer.

Alerjilerin altında yatan bilinçaltı mesajlarını anlamak:

Diğer insanlar tarafından rahatsız ve ağırlaştırılmış hissetmek.

Gücünü diğerlerine vermek.

Olumsuz tepkileriniz için insanları ve olayları suçlamak.

Sizi inciten insanlarla bağınızı koparamamak.

Affetmekte zorluk çekmek.

Başkaları tarafından kontrol edilmenize veya manipüle edilmenize izin vermek.

Ardından sevgi ve nezaketten kaçınarak onları cezalandırmak.

Başkalarıyla nasıl sınır oluşturulacağını bilmemek.

Fiziksel tepki bir savunma ve dirençtir. Bu nedenle alerjilerin psiko/duygusal nedeni, bir duruma tam olarak girmemek, geri çekilmek, direnç göstermek için içsel bir ihtiyaçla bağlantılı olacaktır. Çoğu alerjen günlük yaşamın bir parçası olduğundan, bunlar onaylanmama korkusu, yakınlık kurma sorumluluğu veya zorunda olma gibi duygusal sebepler anlamına gelir. Sanki dış dünya bir düşman, direnilmesi gereken bir şey haline gelir ve zihin kendi savunma mekanızmasını oluşturur. Gerçekten korktuğunuz veya kaçınmaya çalıştığınız şeyi keşfetmek, alerjinin daha kökleşmiş bir şeyin belirtisi olduğunu anlamanıza yardımcı olacaktır.

Alerjisi olan birçok kişi hassastır. Genellikle kendilerini saldırganlığın hedefi olarak görürler ve gerekli öz savunma sistemini kurgulayamazlar. Alerji her zaman bir tür iç çelişkiyle ilişkilendirilir. Alerjik bir kişinin yarısı bir şey için çabalarken, diğeri bu isteği bastırır. Aynı şey insanlara karşı tutumu için de geçerlidir.

Örneğin, alerjisi olan bir kişi birinin varlığından memnun olabilir ve aynı zamanda bu kişinin gitmesini isteyebilir: bu kişiyi sever, ancak aynı zamanda ona bağımlılığını göstermek istemez. Genellikle, uzun süreli çelişkilerden sonra, sevilen bir kişide birçok kusur bulur. Çoğu zaman, alerjilerin nedeni, alerjik kişinin ebeveynlerinin yaşam hakkında tamamen farklı görüşlere sahip olmaları ve sürekli tartışmaları gerçeğinde yatmaktadır. Alerjiler, özellikle alerjisi olan kişinin başkalarının yardımı olmadan yapamadığı durumlarda, nefes darlığı ile kendini gösteriyorsa, kendinize dikkatinizi vermek için iyi bir yol olabilir.

Zihinsel engelleme

Alerjiden muzdaripseniz, hayatınızda sizi çeken ve aynı zamanda sizi iten belirli bir durumun tekrar ettiği veya sevmediğiniz bir kişi olduğu, ancak aynı zamanda ondan onay beklediğiniz anlamına gelir ve bu kişi genellikle sevdiklerinizden biridir. Hissettiğiniz yanılsama, eğer bu kişinin beklentilerini karşılarsanız, sizi gerçekten sevecek şeklinde olur. Yaşadığınız duygu durumundaki karmaşanın, bu kişiye onayına veya onaylamamasına bağlı olmaktan başka bir şey olmadığını anlamaya çalışırsanız birinin sizi sevmesinin ve onaylamasının onun isteklerini yerine getirmenizle ilgili olmadığını kavramanız mümkün olur. Böylece sevgiye ulaşmanın tek yolunun teslimiyet olduğunu düşünmeyi bırakırsınız.

İlginç bir şekilde, alerjiler genellikle bir kişinin en çok sevdiği şeyle ilişkilendirilir. Bu nedenle, süt ürünlerini gerçekten sevebilir ve onlara alerjiniz olabilir. Besin alerjiniz varsa bu, hayattan zevk alma hakkını kabul etmenin zor olduğunu gösterebilir.

Sevdiklerinizin dikkatini bedeninizde tepki oluşturmadan çekebileceğinizi fark ederseniz, hayatınız çok daha kolay ve keyifli hale gelecektir. Örneğin çocuklukta, hastalığın dikkati kendinize çekmenin kesin bir yolu olduğuna ikna olmuş olabilirsiniz.

Toza veya bir hayvana alerjiniz varsa,

Genellikle kendinizi saldırganlığın hedefi gibi hissedebilirsiniz. Neden başkalarının size karşı saldırgan olduğundan şüpheleniyorsunuz? Bu şüpheleri kontrol etmenizi öneririm. Kural olarak, bir kişi diğer insanlardan korkuyorsa, korkunun nedeni kendinde aranmalıdır.

Alerjinin bazı dış etkenlerden kaynaklandığını düşünmek yerine, alerjik reaksiyondan önceki gün içinde başınıza gelen her şeyi hatırlamaya ve analiz etmeye çalışın. Belki de içten içe nefret ettiğiniz insanlarla etkileşime girmişsinizdir. Başkalarını yeniden yaratamayacağınız için dünyaya kalbinizin gözünden bakmayı öğrenmekten başka seçeneğiniz yok!

Dünya güvenli ve arkadaş canlısıdır. Güvendeyim. Hayatla barışığım.

Alerjilerle ilgili bir başka güzel soru da “kime veya neye karşı bu kadar güçlü tepki veriyoruz?” olabilir.

Hayatınızda sizde güçlü tepkiler uyandıran biri var mı?

Zor veya rahatsız edici bulduğunuz kişi kim olabilir?

Aklınıza kimse gelmiyorsa, ailenizdeki tüm insanları düşünün. Ama kim ya da durum ne olursa olsun, biri/bir şey tetikliyor ve enerjinizi tüketiyor, sizi yoruyor ve kilitliyor!

Yunanca alerji kelimesi “anormal tepki” anlamına gelir. Alerjiler, normalde zararsız bir madde vücutta anormal bir tepki ürettiğinde ortaya çıkar.

Alerji, belirli bir madde veya duruma karşı bilinçaltında korkuya neden olan travmatik bir deneyimle (farkında olmadığınız bir şey olabilir) de başlayabilir.

Alerjinizin başlamasını neyin tetiklediğini biliyor musunuz?

Diyelim ki çocukken hamburger yerken annenizle korkunç bir kavga ettiniz. Hemen sonrasında ihanet, öfke, acı hissetmiş, saatlerce ağlamış olabilirsiniz. Bu durum şiddetli karın ağrısı geliştirmenize yol açmış olabilir. Şimdi, üzerinden yıllar geçtikten sonra her hamburger veya et yediğinizde, bağırsağınızda rahatsız edici bir baskı hissedersiniz ya kurdeşen geliştirir, şişer ya da çok hastalanırsınız. Büyük olasılıkla, bunun nedeni eski (koruyucu) bir reaktif tepkidir. Olan şu ki, annenizin üzülmesine sebep olmamak için vücudunuz o sırada kendini korumaya almış ve kapamıştır. Ancak artık bir yetişkin olduğunuzu, annenizin büyük olasılıkla hamburger yerken kızmayacağını fark ederseniz, bu koruyucu tepkiyi bırakabilirsiniz.

Bir kez incindiğinizi hissettiğinizde çoğunuz koruyucu ve kapalı hale gelerek, bir daha incinmeyeceğinizden emin olmak istersiniz. Şu andan itibaren insanlar sizi üzen veya inciten bir şey yaptığında, bunu kendinizi korumak yerine onları sevmeyi öğrenmek için bir fırsat olarak görün. Acı duygularınıza sevgi gönderin. Başkalarının sizi inciten davranışlarının, size zarar verme niyetlerinden değil, kendileriyle olan iç hesaplaşmalarından kaynaklandığını anlayın.

Alerjik tepkiye neden olan tüm tetikleyicileri bilmiyor olabilirsiniz, ancak vücudunuz her zaman bilir. Kendinize, ‘alerjilerim neden bu şekilde tepki veriyor?’ ve ‘içimde hangi kalıpları tetikliyor?’ diye sorun. Durup duygusal olarak nerede kapandığınızı hissetmek için birkaç dakikanızı ayırabilirseniz, genellikle vücudunuzun belirli bir bölümünde ağrı, uyuşukluk veya rahatsızlık hissedersiniz. İşte bu tepkiyi tanımlayarak duygularınızı tetikleyen nedeni bulabilir ve onu şifalandırabilirsiniz.

*** Yazıda geçen bilgiler herhangi bir hastalığın teşhis veya tedavisine yönelik olmamakla birlikte, her zaman bir uzmandan destek almanızı öneririm.

Sevgiyle ve Işıkla,

Sevgim Çöloğlu

0 Comments

Leave A Comment

You must be logged in to post a comment.

Abone Ol