Bedenim mi Aç, Yoksa Ruhum mu?

Bazen çare vücudumuza aldıklarımızda yatar, bazen de dışarıda bıraktıklarımıza bağlıdır. Ruhsal olarak aç olup olmadığımıza bağlı olarak ne yiyip içeceğimizin ve ne yemeyeceğimizin çözümü bedenim mi aç, yoksa ruhum mu? sorusunun cevabında saklıdır.

Bedensel Açlık ve Ruhsal Açlık

Çok fazla (genellikle birbiriyle çelişen) seçimin ortasında, her birimizin içinde sorumuzun cevabını bilen dingin, küçük bir ses var. Sıklıkla duyduğumuz o ses sezgisel benliğimizin sesidir. En derin gerçeğimize doğuştan bağlı olan ve her zaman beden, zihin ve ruhta ihtiyaç duyduğumuz şeylere uyum sağlayan parçamızdır.

Sezgilerimiz Bize Ne Söyler?

Sezgilerimiz, herhangi bir anda hangi ruhsal gıdaların bizim için en iyi olduğu konusunda vücudumuzun sürekli olarak ilettiği mesaj ve işaretlerle yavaşlamamızı, dinlememizi ve dikkat etmemizi hatırlatır. Bu mesajlar, gerçek açlık, istekler, bağımlılıklar, alerjiler, iyi ve kötü ruh halleri, yüksekten düşüğe enerji seviyeleri, fiziksel rahatsızlık ve zevkli duyumlar gibi çeşitli şekillerde iletilebilir. Manevi beslenmenin inceliklerini anlamaya başladığınızda, aşağıda özetlendiği gibi tüm bu sinyallerin ne anlama geldiğini anlayacaksınız.

Bu makalenin amacı, bir dizi enerjik gıda perspektifinden yararlanarak, vücudunuzun şu anda neye ihtiyacı olduğuna sezgisel olarak nasıl dikkat edeceğinizi öğretmektir. Eğer süptil bir enerji uygulayıcısıysanız, burada yer alan araçlar ve bilgiler, birçok düzeyde iyileşen daha manevi bir diyet benimsemelerine yardımcı olmak için uygun gördüğünüzde danışanlarla da kullanılabilir.

Manevi beslenme uygulamasının asıl işi, bu makalenin sonunda sağlanan Sezgisel Yeme yedi gün süren günlük tutma sürecine odaklanmaktadır. Bu günlük, sizin belirli duygular, inançlar ve yiyecek istekleri arasındaki noktaları birleştirmenize yardımcı olacaktır.

Yemek, Ruh Hali ve Zihin

Yiyecekler, duygular ve inançlar arasındaki bağlantıların aşağıdaki listesi, bağımsız bir referans olarak veya Sezgisel Yeme farkındalık süreci ve günlük kaydı çalışma sayfasıyla uyumlu olarak kullanılabilir.

İstekler, vücuttan gelen önemli notlardır ve bize duygusal ihtiyaçlarımızı anlatmanın yoludur. Ayrıca, bu bozulmanın küçük, geçici bir durum veya kronik, zayıflatıcı bir kalıp olup olmadığına bakılmaksızın, duygusal bir rahatsızlığa katkıda bulunabilecek sınırlayıcı inançlar veya olumsuz kendi kendine konuşma hakkında ipuçları sağlayabilirler. Aşermeler (Buradaki aşerme doyumsuzluk anlamındadır), ruhsal beslenme disiplininde araç ve kılavuzlardır.

Burada özetlenen yiyecek ve duygu bağlantıları, dikkatinizi çekebilecek belirli düşünceler ve duygular arasındaki etkileşime biraz ışık tutabilir. Aşağıda, hepimizin ilişki kurabileceği örnekler verilmiştir.

Yiyeceklerin Duygusal Mesajları

Bu listeyi kullanmak, isteklerinizi ve yiyecek seçimlerinizi kendini kabul, öz saygı ve nezaket merceğinden algılamaya başlamanıza ve sonuç olarak daha sağlıklı ruhsal yiyecekler yemeye geçiş yapmanıza yardımcı olabilir.

Örneğin, patlamış mısır, kereviz ve cips gibi gevrek yiyecekler yediğinizi fark ederseniz, kızgın olduğunuzu tahmin edebilirsiniz. Neye veya kime kızdığınızı ve belki de hangi süptil enerji sınırlarının ihlal edildiğini veya başkalarında ihlal ettiğinizi anlamak için biraz zaman ayırın.

Günlük karbonhidratlarla, muhtemelen yanlış yerlerde rahatlık arıyorsunuz ve bulamadığınız konforu ilişkiler yerine yemekte tamamlıyorsunuzdur.

Ruhsal beslenme ilkeleriyle uyum içinde yaşarken ideal olan duygularınızı tam anlamıyla beslemektense, kalbinizle temasa geçebilir ve daha derin ihtiyaçlarınıza daha sevecen yollarla yanıt verebilirsiniz. Tutum ve davranışlarınızı değiştirirseniz, yeme isteğiniz ve beslenme alışkanlıklarınız da daha sağlıklı hale gelecektir.

Çıtır yiyecekler: Öfke.

Çıtır yiyecekler, öfkemizi güvenli bir şekilde dışa vurmamıza yardımcı olur, bize bir çıkış yolu sağlar, böylece öfkelenmemize neden olan insanlarla veya koşullarla uğraşmak zorunda kalmayız.

Tuzlu yiyecekler: Korku.

Tuzlu yiyecekleri canımız çekiyor çünkü hayatımızda daha fazla “baharat” olsun istiyoruz ama risk almaktan çok korkuyoruz.

Yüksek glüten veya buğday ürünleri: Konfor ve güvenlik.

Sıcak tarçınlı rulo, patates püresi veya bir kase makarnadan daha rahatlatıcı ne olabilir? Glüten ürünleri bize ihtiyacımız olan rahatlığı ve güvenliği tehdit edici olmayan bir şekilde sağlar. Düşün, tarçınlı rulo seni hiç reddetti mi? Elbette hayır!

Şeker: Heyecan.

Biz kendimize heyecan sağlayamadığımızda şeker bunu bizim için yapar. Bir başkasının bizimle neşeyi paylaşmasına izin veremezsek, şekeri oyun arkadaşı olarak kullanabiliriz.

Süt ürünleri (süt, dondurma, yağlı peynir): Aşk.

İlk yiyeceğimiz anne sütüydü. Zengin, şekerli ve/veya yağlı süt ürünleri, bebeklik döneminde aldığımız veya almamız gereken koşulsuz sevgiyi temsil eder. Koşulsuz sevgi ve koruma istediğimizde ve bunu günlük hayatımızda bulamadığımızda süt ürünleri ve yiyecekleri isteriz.

Çikolata: Cinsel dürtü.

Hepimiz cinsel arzu duyan varlıklarız. Hayatımızda romantizm olmadığında çikolata yemek arzuyu hissetmenin güvenli bir yoludur. Aynı zamanda, ihtiyacımız olan ama elde etmek için çok korkmuş olabileceğimiz cinsellik ve fiziksel sevginin yerine geçer.

Alkol: Kabul.

Gerçekte kim olduğunuz için kabul edildiğinizi hissetmiyorsanız veya daha kötüsü, gençken kendiniz olduğunuz için cezalandırıldıysanız, alkol kendini kabul etme yanılsamasını sağlayabilir. Ayrıca sizi yakınlığın algılanan tehlikelerinden koruyabilir. Alkoldeki şeker, heyecanın yerini alabilir. Alkoldeki mısır, başarısızlık duygularını tamponlayabilir ve tahıl alkolü bize ilişkilerimizde eksik olabileceğimiz sıcak duyguları verebilir.

Mısır: Başarı.

Hepimiz başarılı olmak ve başarılı hissetmek isteriz. Mısır veya mısır ürünleri yemek, yalnızca bir an için profesyonel bir başarı duygusuyla dolmamızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda derinlere yerleşmiş güvensizlik ve başarısızlık duygularından da bizi kurtarır.

Yağlı yiyecekler: Utanç.

Yağlı yiyecekler iç utancımızı gizler. Ayrıca bizi bir utanç balonu (şişman) içinde kozalarlar, böylece diğer insanlara karşı güvende oluruz. Sonuçta, birinin yakınlaşmasına izin vermek, kendimizi daha da kötü hissetmemize neden olabilir.

Yiyeceklerin Zihinsel Mesajları

Aşağıdakiler, belirli gıdalarla ilgili, ruhsal veya başka türlü, yaygın sınırlayıcı inançlar ve olumsuz içsel mesajlardır. Sezgisel Yeme çalışma sayfanızı gözden geçirdiğinizde, hangi tür yiyeceklerin en sık ve hangi koşullarda ortaya çıktığına dikkat edin. Bu bilgi, süptil enerji sisteminizde etkin olabilecek ve sizi ruhsal beslenme uygulamalarına daha derine inmekten alıkoyan bilinçsiz inançlara ışık tutacaktır.

Çıtır yiyecekler: Öfke duymak daima felakete neden olur. Biri bana kızgınsa, beni sevmiyordur.

Tuzlu yiyecekler: Canlı veya hevesli olmak tehlikelidir. Farklı olmak reddedilmeye neden olur. Risk almak güvenli değildir.

Yüksek glüten veya buğday ürünleri: Hiç kimse bana gerçekten ihtiyacım olanı vermeyecek. Dünya güvenli değil. Aşk ya da rahatlık için kendimden başka kimseye güvenemem.

Şeker: Eğlenmek doğru değil (kötü). Ben mutlu olmayı hak etmiyorum.

Süt ürünleri (süt, dondurma veya peynir): Ben sevimsizim. Kimse beni gerçekten olduğum gibi sevmeyecek. Aşk koşulludur.

Çikolata: Cinsellik kötüdür. Duygusal olmak tehlikelidir.

Alkol: Gerçekte kim olduğumu gösterirsem insanlar bana zarar verir. Kimse gerçek benliğimi kabul etmeyecek.

Mısır: Başarı gurura yol açar. Ben bir başarısızım. Asla başarılı olmayacağım.

Yağlı yiyecekler: Ben kötü bir insanım. İyi bir şeyi hak etmiyorum. Ben aşka layık değilim.

Sezgisel Yeme: Bütünsel Sağlık İçin Yedi Gün Süren Günlük Tutma Süreci

Bir günlük tutma ve izleme aracı olan Sezgisel Yeme Çalışma Sayfası, duyguların, düşüncelerin, ruhsal yiyecek seçimlerinin ve süptil bedenin birbirine bağlanmasına uyum sağlamanıza yardımcı olacaktır.

Sezgisel Yeme Çalışma Sayfası

1. Gün # ______ (tarih):

2. Bugün yemekle ilgili birincil hedefim (örneğin, iyileşme, yenilenme, kilo verme, canlı enerji):

3. Bugün yemekle ilgili en derin arzum:

4. Bugün teşvik etmek istediğim duygular, aşağıdakileri yememi öneriyor (bu makalenin “Yiyeceklerin Duygusal Mesajları” hakkındaki bölümüne bakın):

5. Duygularımla daha iyi başa çıkabilmem için kaçınılması gereken yiyecekler arasında şunlar yer alır (bkz. “Yemeklerin Duygusal Mesajları”):

6. Zihinsel durumlarımla daha iyi başa çıkabilmem için kaçınılması gereken yiyecekler şunlardır (bkz. “Besinlerin Zihinsel Mesajları”):

Kendinizi Dinlemek: Farkındalık Yaratmak İçin Sorular

1. Bugün ne yedim:

2. Ne yemek istedim (yediğimden farklıysa): Bugün ne zaman yedim (belirli zamanlar):

3. Bugün yediğim yer (ortam veya ortam):

4. Kiminle yedim:

5. Yemekten hemen önceki duygusal durumum:

6. Yemekten sonraki duygusal durumum:

7. Yemek yerken baskın düşüncelerim (iç diyalogum): Yemekten sonra baskın düşüncelerim:

8. Yemekten hemen önceki enerjim:

9. Yemekten sonraki enerjim:

10. Bugün herhangi bir noktada yemek yemeden önce sezgisel, içsel rehberlik aldım mı? Eğer öyleyse, mesaj(lar) neydi ve rehberliği takip ettim mi?

11. Özel şifa odağı: Mevcut hastalığım veya durumumla (akut, kronik veya yaşamı tehdit eden) başa çıkmak için, aşağıdakileri diyetime ekleyebileceğimi veya çıkarabileceğimi sezgisel olarak hissediyorum veya profesyonel bir uygulayıcı önerdi:

12. Sonuç notları (ek iç görüler, gözlemler, duygular veya düşünceler):

Sevgiyle ve Işıkla,

Sevgim Çöloğlu

Makalede bahsedilen hiçbir konu ve başlık tıbbi tavsiye niteliğini taşımamaktadır. Herhangi bir rahatsızlığınızda mutlaka bir uzmana ulaşmanızı öneririm.

www.sevgimcologlu.com web sitesinde yer alan herhangi bir içerik yazılı izin olmadan kopyalanamaz, değiştirilemez ve diğer basılı ve dijital alanlarda (web sitesi, blog, dergi, kitap vb.) kullanılamaz. 

www.sevgimcologlu.com web sitesi ve yazarlarının hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda belirtilen hükümlerle korunmaktadır. www.sevgimcologlu.com’da yer alan bir yazı, makale, görsel vb. içeriğin başka bir mecrada yayınlanabilmesi için yazının hak sahibine telif hakkı ödenmeli veya içerik sahibinden yazılı izin almalıdır.

Bunların yanında web sitemizde bulunan yazı ve makalelere atıfta bulunabilir, içerikler makalelerde kaynak gösterilebilir, izin alarak, yazar adı ve yazının web sitemizde bulunan sayfasına bağlantı vererek alıntı yapılabilir. Yapılan alıntılarda kesinlikle değişiklik yapılamaz.