Sınır Çizmek ve Kendi Değerini Fark Etmek Nedir?

Sınır çizmek, insanın kendi değerini fark ettiği ve başkalarının durması gereken yeri belirlediği eşiktir. İnsanlar fütursuz olabilir, hayatınıza paldır küldür dalabilir, hakkınızda ileri geri konuşabilir. Birileri size canının istediği gibi davranacağı yanılgısına düşebilir. Kapıyı çalma nezaketini herkesten bekleyemezsiniz. Ama içeri girmelerine izin vermek ya da vermemek sizin elinizdedir.

Sınırlar Nerede Başlar, Nerede Biter?

Sınırlar insanın en güvenli alanlarını belirler. Kendi varlığını korumak, sağlıklı ilişkiler kurmak ve kendine saygı beslemek sınırların getirdiği pozitif etkilerdir. Sınır, mesafeyi korumaktır. Nerede duracağını bilmektir. Kendini bilmez biri özel hayatınıza burnunu sokuyorsa, kendi fikrini size dayatmaya çalışıyorsa, saat mevhumu olmaksızın arıyorsa, sorumluluklarını üzerinize yüklemekten keyif alıyorsa, kaba davranmakta sakınca görmüyorsa, daha da ileri gidip arkanızdan atıp tutuyorsa, böyle birine katlanmak ya da bütün kapıları yüzüne kapatmak sizin seçiminizdir. 

Sorumlu bir yetişkin olmanın ayrılmaz bir parçası, kendimiz için güvenli sınırlar oluşturmaktır. Şuur kapasitesi yüksek olan bir insan, başkasının özgürlüğünün başladığı yerde kendisininkinin bittiğinin bilincindedir. Onlar size hangi mesafede durmaları gerektiğini bilirler. Çünkü kendi yaşam alanlarının etrafını güvenli sınırlar ile belirlemişlerdir. Adına nezaket, görgü, bilgi, eğitim veya farkındalık deyin, eğer etrafınızda bu değerlere sahip kişiler varsa şanslı azınlığın içinde olduğunuzu bilmenizi isterim. Cehaletten beslenen, kendi kendine yetemeyen, başkalarına vantuz gibi yapışıp kalan, kendi hayatını dar bir sokakta sallandırılan kirli çamaşırlar gibi sergilemekten çekinmeyen ve sınırları olmayan insanlar kendi kapısı penceresi ardına kadar açık hayatlarını ulu orta yaşadıkları için sizin ya da başkalarının sınır çizebileceğini asla kabul etmezler. 

Sınırlara sahip olmanın erken çocukluk döneminde başladığına inanıyorum. Ebeveynleri tarafından çekmeceleri karıştırılan, başkaları hakkında laf taşımayı öğrenen, bir aile ferdine birkaç saat veya birkaç gün bakılmak üzere sorgusuz sualsiz elinde çantasıyla kapıdan bırakılan, anlattığı dinlenmeyen, sık sık sözü kesilen, izin almayı, izin vermeyi bilmeyen çocuklar birer yetişkin olduklarında kabalıklarıyla etraflarındakileri bezdiren insanlara dönüşür. Kendi yaşam alanlarının, sırlarının, sahip oldukları paranın, aile içinde oluşan sorunların, yapılan planların, kurulan hayallerin mahrem olduğunu öğrenemedikleri için ne yazık ki ilkel ve cahil ruhlar olarak kalırlar. İşte bu yüzden yol yordam bilmeyişleri; nerede susmak, nerede konuşmak, kime neyi ne kadar anlatmak, hangi sırrı sonsuza kadar saklamak, kendine ait alana sahip olmak, özelini kendine saklamak gibi değer yargılarının olmayışı sayesinde istenmez olurlar. Çeşitli bahanelerle uzak durmaktan, telefonlarını cevapsız bırakmaktan, gerekirse bütün ipleri koparmaktan başka çare bırakmayan sınır tanımaz kişiler insanların neden köşe bucak kaçtığını, neden dosta sahip olamadıklarını, neden güvenilmez ve hatta tehlikeli göründüklerini idrak edebilseler, belki çocukluk yaralarını sarmanın yollarını arayabilirler, kim bilir?

Peki Ya İçeriden Belirlenen Sınırlar?

Gelelim asıl önemli olan ve yaşam kalitesini arttıran sınırlara… Sınırlarımızı belirlemek sadece dışarıdan gelen negatif etkilere kapıları kapatmak olarak anlaşılsa da asıl önemli olan içeride olan biteni kontrol altına almak ve kendi fiziksel ve mental sağlığımıza en uygun seçimleri yapmaktır.  

Neden Kendiniz İçin Sınırlara İhtiyacınız Olabilir?

Sınırlar, kendi davranışınızı izlemenize ve yaşamınız için sağlıklı bir yapı oluşturmanıza yardımcı olur. Sizi her öğünde patates kızartması yemekten veya saat 7’de işte olmanız gerektiğinde gece saat 2’ye kadar uyanık kalmanıza engel olurlar. Kendinize bir sınır koyduğunuzda, “Benim için iyi olanla olmayan arasındaki çizgi burada. İşte geçmeyeceğim çizgi bu.” demiş olursunuz. Kendimizi sevdiğimiz ve kendimize saygı duyduğumuz için kendimize sınırlar koyarız. Sınırlar bizi güvende ve sağlıklı tutar. Hayatımızın sorunsuz ilerlemesini sağlarlar.  

Yaşam Kalitenizi Arttırabileceğiniz Sınır Örnekleri

Herkesin sınırları benzersizdir. Kendiniz için oluşturduğunuz sınırlar ihtiyaçlarınızı ve önceliklerinizi yansıtacak ve diğerleriyle tam olarak aynı olmayacaktır. Bu liste, benim kişisel fikrim olmakla birlikte kendiniz için belirleyeceğiniz sınırların nasıl görünebileceği konusunda size bir fikir verecektir.

  • Bütçenize bağlı kalmak.

Geliriniz ölçüsünde ihtiyaçlarınızı karşıladığınız ve arzularınızı dizginlediğiniz bir sınırdır. Sizi borç yükü altına girmekten korur. 

  • Telefon, televizyon, bilgisayar bağımlısı olmamak.

Ekran başında geçireceğiniz faydalı zamanların dışında sınır koymak vakit öldürmenizi engeller. 

  • Sağlıklı yaşam biçimine adapte olmak.

Bol yağlı, şekerli, tuzlu yiyeceklerle bedeninizi doldurmaktan sizi alıkoyar. İrade terbiyesi burada da devreye girer. Doyduğunuz halde kendinizi aç hissetmek, hiç durmadan bir şeyler yeme arzusu duymak, yeme isteğini bastıramamak iradesizliktir.

  • Başkalarının hayatına burnunu sokmamak.

Diğer insanlar hakkında dedikodu yapmamak, onları yargılamamak, eleştirmemek, başka hayatlara merak beslememek insanın kendi işine bakmasıdır. Kendi hayatlarıyla meşgul olan insanlar diğerlerine karşı merak, haset, öfke, nefret gibi duygular taşımazlar.

  • İş saatlerini belirlemek.

19: 00’dan sonra e-postalara cevap vermemek, iş konuşmamak, ertesi günün işlerini akşamdan yapmamak ve kendine ya da ailesine zaman ayırmak insanın nerede duracağını bilmesidir. 

  • Zamanını faydalı ve planlı kullanmak.

Zamanın değerini bilen insanlar randevularına sadık kalırlar. Gittikleri yerden ne zaman ayrılacaklarını bilirler. Her sıkıldıklarında uzun telefon sohbetleri yapmazlar. Bu ve benzeri disiplinli davranış biçimleriyle günü doğru yönetirler.

  • Düzenli uyku ve uyanma zamanı tutmak.

Vücut saatinin yavaşladığı ve dinlenmeye ihtiyaç duyulduğu zamanları uyanık kalarak geçirmek ertesi günü öldürür. Güne erken başlamak ve vaktinde sonlandırmak sağlığa verilen değerdir.

  • Haftada iki defadan fazla dışarıda yemek yememek.

Bunu yapmak hem bütçenizi korur hem de kendi hazırladığınız sağlıklı yemekleri yemenize olanak tanır.

  • Kırıcı, kaba olan ve sizi strese sokan insanlardan kaçınmak.

Yorucu ve yıpratıcı ilişkilere ihtiyacınız olmadığını idrak etmek, sağlıklı ilişkiler kurmanızı sağlar. Bu da kendinize verdiğiniz değerin işaretidir.

Kendinize Sınır Koymak Neden Zor?

Sınırları korumak çoğu insan için bir mücadeledir. Hepimiz sınırların bizim için iyi olduğunu biliyoruz, ancak bunlara bağlı kalmak zor geliyor! Kendinize sınır koymanızı zorlaştıran şeyin ne olduğunu hiç düşündünüz mü?

İşte kendinize sınır koymanın zor olmasının birkaç olası nedeni.

  • Aileniz kendileri için sağlıklı sınırlar koymamıştır.
  • Ebeveynleriniz sizin için tutarlı, makul sınırlar koymamıştır. (Kurallar, tutarsız kurallar veya son derece katı kurallar.)
  • Sınırlar yoksun bırakıldığınızı veya kontrol edildiğinizi hissedebilir.
  • Bazı ruh sağlığı sorunları veya bağımlılıklar düşüncenizi bozabilir veya kendinizi izlemeyi ve sınırlandırmayı daha da zorlaştırabilir.

Şanslıysanız, çoğu zaman sağlıklı alışkanlıkları modelleyen ve dişlerinizi fırçalamak ve zamanında yatmak gibi şeyler yaptığınızdan emin olan bir ebeveyniniz olmuştur. Görgü kurallarını da kapsayan sorumluluk bilinci ile yetişen insanlar nezaketin ve sorumluluğun önce kendinden başladığını öğrenir. Zamanla bu sınırları içselleştirir ve kendi yaşamınız için belirlersiniz. Sınırların hayatı daha öngörülebilir hale getirdiğini ve bunun da kendinizi güvende hissettirdiğini öğrenmişsinizdir. 

Bununla birlikte, bazılarımızın kendi sınırları olmayan ebeveynleri olabilir. (Zincirleme sigara içmek, aşırı içki içmek, aşırı yemek yemek, fazla para harcamak, sorumluluk bilincini taşımamak, izin almamak, düzensiz yaşamak, başkalarını birey olarak görmemek veya köklü ilişkiler kuramamak.) Böyle bir ailede yetişen bireylerin sınırların ne anlama geldiğini bilmeleri neredeyse imkansızdır. Yazının başında bahsettiğim sınır tanımaz insanların çocukluk döneminde hasar aldığını hatırlayın! Kendilerine sınır koymak bir tarafa, başka insanların hayatlarına kapılarını kırarak giren, lafının nereye gittiğini bilmeyen, çoğunlukla sağlıklı ilişkiler kuramayan insanlar bunu ailelerinden öğrenirler.

Hiç kimse size sınırlarınızı nasıl koyacağınızı öğretmediyse veya sınırların sağlığınız ve güvenliğiniz için olduğunu açıklamadıysa, şimdi bunları kendiniz için belirlemek için mücadele edebilirsiniz. İstediğiniz kadar çikolata yemek, ödevlerinizi yetiştirememek, büyüklerin konuşmalarını duyup başka yerde anlatmak, bir yere geç kalabilmek 10 yaşındayken çok da sorun olmadığı düşünülen ama yaşam biçiminizin temelini kuran davranışlardır. Bir düzeyde bakılacak olursa gelecekte nasıl ilişkiler kuracağınızı, hayatın neresinde duracağınızı, nasıl çocuklar yetiştireceğinizi, kendinize ne kadar değer vereceğinizi gösterir. Şöyle düşünün; kendini yönetemeyen başkalarını da yönetemez. Kendi zamanını planlamayan başkalarının zamanını çalar. Kendini sevmeyen başkalarını da sevmez. Kendisiyle sağlıklı ilişki kuramayan başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kuramaz. 

İyileştirici Sınırlar Nasıl Belirlenir?

Artık kendinize sınırlar belirlemenin neden önemli olduğunu bildiğinize ve bazı zorlukların farkında olduğunuza göre, ihtiyacınız olan sınırları belirlemek için çalışabilirsiniz. Bu ipuçları başlamanıza yardımcı olabilir:

  1. Adım: Finans, ilişkiler, elektronik kullanımı, günlük rutin, fiziksel sağlık, beslenme, duygusal sağlık gibi yaşamınızın yapıya veya sınırlara ihtiyaç duyan farklı alanlarını belirleyin.
  2. Adım: Hedeflerinizi ve değerlerinizi yansıtan sınırlar oluşturun. Kendinize ait kriterlerinizi belirleyin. Örf, adet, gelenek, inanç, bilgi, görgü gibi öğrendikleriniz sizin değer yargılarınızı oluşturur. Örneğin; en yakın arkadaşınızın eski sevgilisi ile ilişki kurmamak sizin etik değerinizdir. Para üstünü vermek, başkasının hakkını gasp etmemek hakkaniyetli oluşunuzdur. Kaba saba davranmadığınızda, öfke nöbetleri geçirmediğinizde nezaket bilinciniz devreye girer.
  3. Adım: Aynı anda çok fazla sınır koymaya çalışmayın. Sınırları belirlemek bir süreçtir ve aynı anda çok fazla değişiklik yapmaya çalışmak geri tepebilir.
  4. Adım: Merhametli hesap verebilirlik ilkesini kullanın. Mükemmeli beklemek ve her zaman tüm sınırlarınızı korumadığınız için kendinizi zorlamak, üretkenliğe aykırıdır. Bir sınırla boğuşurken kendinize karşı nazik olun. Kendinize karşı çok sert olmayın. Sınırdan kayma nedenlerinizi keşfedin, gerekirse sınırlarınızı ayarlayın ve iyileştirmek için bir plan yapın.
  5.  Adım: Artırımlı değişiklikler yapın. Genellikle sınırlarınızı aşamalı olarak ayarlamak yararlıdır. Örneğin, bütün gece atıştırmaktan akşam yemeğinden sonra yemek yememeye geçmeye çalışıyorsanız, hedefinize ulaşana kadar zaman çizelgenizi her seferinde 15 dakika geriye kaydırın (9’dan sonra yemek yemeyin, daha sonra 8’den sonra yemek yemeyin)

Kendinize sağlıklı sınırlar çizmeyi başardığınızda sınırlarınızı ihlal eden insanlara tahammül etmek zorunda olmadığınızı ve kendi değerinizi fark etmiş olursunuz. Unutmayın, her zaman söylediğim gibi her şey içeriden dışarıya doğru yayılır.

Sevgiyle ve Işıkla,

Sevgim Çöloğlu

www.sevgimcologlu.com web sitesinde yer alan herhangi bir içerik yazılı izin olmadan kopyalanamaz, değiştirilemez ve diğer basılı ve dijital alanlarda (web sitesi, blog, dergi, kitap vb.) kullanılamaz. 

www.sevgimcologlu.com web sitesi ve yazarlarının hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda belirtilen hükümlerle korunmaktadır. www.sevgimcologlu.com’da yer alan bir yazı, makale, görsel vb. içeriğin başka bir mecrada yayınlanabilmesi için yazının hak sahibine telif hakkı ödenmeli veya içerik sahibinden yazılı izin almalıdır.

Bunların yanında web sitemizde bulunan yazı ve makalelere atıfta bulunabilir, içerikler makalelerde kaynak gösterilebilir, izin alarak, yazar adı ve yazının web sitemizde bulunan sayfasına bağlantı vererek alıntı yapılabilir. Yapılan alıntılarda kesinlikle değişiklik yapılamaz.

YOU MIGHT ALSO LIKE

0 Comments

Leave A Comment

You must be logged in to post a comment.

Abone Ol